Ana Sayfa

Kütüphane

Galeri

Biyografi

İletişim




Küçük Kahraman

Fyodor Dostoyevski'nin edebi ve kişisel hayatındaki en dramatik dönemlerden birinde, 1849 yılında Petrapavlovsk Kalesi'nde siyasi bir tutuklu olarak ölüm cezasının infazını beklerken yazdığı "Küçük Kahraman", yazarın eserleri arasında eşsiz ve aydınlık bir yere sahiptir. İçinde bulunduğu karanlık ve umutsuz koşullarla tam bir tezat oluşturan bu uzun öykü, Dostoyevski'nin zihninin, yaklaşan felaketten kaçmak için çocukluğun masumiyetine ve nostaljik anıların saf dünyasına sığındığı bir metindir. Sibirya sürgününden döndükten sonra 1857'de yayımlanabilen bu eser, yazarın en karamsar temalarından uzaklaşarak insan ruhunun en saf ve en cesur anlarından birini kutladığı nadir bir örnektir.

Konu

Öykü, Moskova yakınlarındaki zengin bir malikânede geçen güneşli bir yazı, on bir yaşındaki isimsiz bir çocuğun gözünden anlatır. Bu çocuk, etrafındaki karmaşık ve çoğu zaman anlamsız yetişkin dünyasını sessizce gözlemleyen hassas ve zeki bir ruhtur. Malikânedeki hayat, yetişkinlerin flörtleri, gizli rekabetleri, yapmacık sohbetleri ve sosyal oyunlarıyla doludur. Küçük kahramanımız, bu olayların tam olarak ne anlama geldiğini kavramasa da, sezgileriyle insanların ruh hallerini ve aralarındaki görünmez gerilimleri hisseder. Onun çocuksu saflığı, yetişkinlerin sinik ve hesapçı dünyasına tutulmuş bir ayna görevi görür. Bu gözlemler sırasında çocuğun kalbinde, sarı saçlı, güzel ama mutsuz olduğu her halinden belli olan evli bir kadın olan Madame M.'e karşı saf, şövalye ruhlu bir koruma içgüdüsü ve platonik bir aşk filizlenir. Madame M., hem kocasının ilgisizliği hem de etrafında pervane olan başka bir züppe beyefendinin rahatsız edici ilgisi arasında sıkışıp kalmıştır. Çocuk, bu kadının hüznünü derinden hisseder ve onu bu görünmez sıkıntılardan kurtarma arzusuyla dolar. Öykünün doruk noktası, Madame M.'in bu züppe beyefendi tarafından herkesin içinde küçük düşürüldüğü bir anda yaşanır. Kadının attığı bir çiçeği, binilmesi imkânsız olan vahşi bir attan alıp getirmesi için meydan okunur. Herkesin çaresizce izlediği o anda, küçük kahramanımız içindeki tüm cesareti toplayarak, kimsenin beklemediği bir atiklikle vahşi ata atlar, onu dizginler ve çiçeği alıp Madame M.'e getirir. Bu cesur eylem, sadece fiziksel bir başarı değil, aynı zamanda ahlaki bir zaferdir. Çocuğun bu saf ve içten gelen kahramanlığı, yetişkinlerin hesapçı ve korkak dünyasına bir ders verir. O an için, malikânedeki tüm sosyal hiyerarşiyi alt üst ederek günün gerçek "kahramanı" olur. Öykü, Madame M.'in çocuğa duyduğu minnetle, onun alnına kondurduğu masum bir öpücükle sona erer. Bu öpücük, çocuğun hayatındaki ilk ve en saf zaferin mührüdür. "Küçük Kahraman", Dostoyevski'nin en karanlık anında bile insan ruhundaki iyiliğe, masumiyetin sarsılmaz gücüne ve onurlu bir davranışın her türlü sosyal oyundan daha değerli olduğuna dair inancını yansıtan, umut dolu ve dokunaklı bir eserdir.


Göz Atmak İsteyebileceğiniz Kitaplar

Öteki

Bay Poarçin

Nine Letters

Ev Sahibesi

Faint Hearth




Dostoyevski Hakkında Her Şey...

2025 | Miraç Furkan Değirmenciler | Tüm Hakları Saklıdır